'2015 hedefimiz yüzde 3 pazar payı'

2011 yılı Skoda için nasıl geçti?
2011 yılı sadece Skoda için değil, Türk otomotiv sektörü için de çok hareketli geçti. Satışlarda yine tarihi bir zirveye ulaşıldı ve yaklaşık 600 bin adet binek otomobil teslimatı gerçekleşti. Pazar bir önceki yıla göre yüzde 15 büyüdü. Biz de Skoda markası olarak hızlı çıkışımızı sürdürdük ve pazardan daha çok büyüdük. 7590 adetlik araç teslimatı yaptık, büyüme oranımızsa yüzde 20 olarak gerçekleşti.

Peki bu artışta en çok hangi model etkili oldu?
Biz aslında çıkışımıza 2010 yılında başlamıştık. Çünkü 2010’da bir önceki yıla göre yüzde 86’lık bir büyüme gerçekleştirdik. O büyümenin temel taşları Octavia modelimizin 1.6 dizel ve dizel-otomatik seçeneği ile Yeti modelimizdi. Geçtiğimiz yıl çok fazla yeniliğimiz olmadı, yani 2011’e 2010’daki yeniliklerimizle devam ettik. 2012 yılındaysa bazı yeniliklerimiz var. İlk yeniliğimizse Yeti’nin Greenline serisi.

Bu otomobil hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
105 bg gücünde 1.6 dizel motora sahip olan Yeti Greenline’ın en büyük özelliği çevreci bir otomobil olması. Kilometrede 114 gram gibi düşük bir kardondioksit salımı var. Bu, SUV segmenti için çok önemli bir değer. Kendi segmentinde şu anda daha çevreci bir model yok diyebiliriz. Tabi bu çevrecilik aynı zamanda ekonomikliği de beraberinde getiriyor. Yeti Greenline daha az CO2 salıyor, neden? Çünkü daha az yakıt tüketiyor. Otomobilin 100 km’de 4.6 lt’lik tüketim ortalaması var. Zaten Yeti Greenline’ın satışına da “doğa da kazansın siz de kazanın” sloganıyla başlıyoruz.

Yeti Greenline’da tüketimi düşürmeye yönelik ne gibi değişiklikler bulunuyor?
Öncelikli olarak aerodinamik yapıyla başlamışlar işe ve otomobilin 18 cm olan yerden yüksekliğini 15.5 cm’ye düşürmüşler. Böylece sürtünme katsayısı geriye çekilmiş. Bunun dışında, özellikle yoğun şehir trafiği için start-stop sistemine yer verilmiş. Bu sistem, durduğunuz zaman otomatik olarak yakıt sarfiyatını kesiyor, yani motor otomatik olarak stop ediyor ve gaza bastığınız anda siz farketmeden tekrar çalışıyor ve otomobil yoluna devam ediyor. Onun dışında fren esnasında oluşan ısı yani kinetik enerji, elektrik enerjisine çevriliyor ve bu elektrik enerjisi de alternatörleri besliyor. Bu özellik kilometrede 3-4 gram kadar daha az karbondioksit salımı yapılmasını sağlıyor. Çok pratik ve çok kullanışlı bir yenilik daha var normal Yetilerden farklı olarak. Greenline’da yedek lastik yok, böylece 34 kg’lik ağırlık tasarrufu yapıyorsunuz. Onun yerine daha basit ve pratik olan tamir kitimiz ve kompresörümüz var. Aracınızın lastiğini hızla onarıp yolunuza devam edebiliyorsunuz. Bu ayrıca size 94 litre kadar daha fazla bagaj kapasitesi sağlıyor. Bütün bunlar Yeti Greenline’ın yenilikleri.

Anladığımız kadarıyla çevrecilik Skoda için çok önemli?
Çevreyi koruma adına tüm sektörlerde olduğu gibi otomotiv sektöründe de çok büyük çalışmalar yapılıyor ve tabi en büyük beklentimiz de aslında bu otomobillerin Türkiye’de her geçen gün çoğalması. Çünkü özellikle büyük şehirlerde hepberaber zehir soluyoruz. Bu sadece biz değil doğa da yaşayan tüm canlılar için geçerli. Bu yüzden 17 Nisan’da yayınlanan Sektör Strateji Belgesi’nde yer alan, vergilendirmenin karbondioksit salımına göre yapılacağı vergilendirme sistemini bekliyoruz ki, çevreci modellerimiz sadece Yeti ile sınırlı kalmasın. Mesela Fabia’nın 1.2 dizel versiyonu var, kilometrede 71 gram karbondioksit salıyor. Tabi bunu bu hale getirmek için teknolojik yatırımlar gerektiriyor. Teknolojik yatırımlar maliyeti etkiliyor ve maliyetler çok yüksek oluyor. Umut ediyorum ki bu yeni vergi sistemiyle Türkiye’de de tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi daha çevreci otomobiller satılacaktır.

Peki diğer modellerde de Greenline serisi olacak mı?
Diğer modellerimizde de Greenline serisi olacak, ama bu noktada vergilendirme sistemi çok belirleyici. Yani az önce bahsettiğim vergilendirme sistemine geçildiğinde biz Skoda markası olarak Türkiye otomobil pazarına tüm Greenline serimizi mutlaka getireceğiz. Ama yeni vergilendirme sistemi için önümüzde yaklaşık bir yıllık bir süreç var. 2013 yılında yeni vergi sistemine geçilmesi öngörülüyor. Ancak öncesinde, bu yılın ikinci yarısında Greenline serisiyle ilgili bir çalışmamız daha olacak. Bu sene için Octavia ve Superb’in Greenline versiyonları üzerine çalışmalar yapıyoruz. Skoda’da şu an 40’ın üzerinde motor ve şanzıman versiyonunda 130 gr’ın altında karbondioksit salımına sahip olan ürünler var.

Greenline serisinde otomatik versiyon olacak mı?
Greenline serisinde otomatik şanzıman henüz hiçbir üründe. Sadece Yeti’de değil, diğer ürünlerde de bulunmuyor.

Citigo modelinizi ne zaman satışa sunacaksınız?
Citigo, yılın son çeyreğindeki Autoshow fuarında bizlerle birlikte olucak. O, küçük bir şehir otomobili. Aslına baktığınızda büyük şehirlerde bugün çok büyük bir trafik ve trafikten öte bir park yeri sorunu yaşanıyor. Citigo, park yeri sorunu için çok önemli bir çözüm. Boyutlar çok küçük, ama kabininde bugün Türkiye’de satılan B segmenti otomobillerinkine yakın bir genişlik sunuyor. 254 litrelik bagaj kapasitesi var. Yani göründüğü kadar küçük bir otomobil değil. Biz Citigo’yu Türkiye’de 5 kapılı gövde tipi, 1-litrelik motor ve otomatik vites seçeneğiyle, son çeyrekte pazara sunmayı planlıyoruz.

2012 yılında pazar beklentiniz ve satış hedefiniz nedir?
Türkiye otomotiv pazarı son iki yılda büyük gelişme gösterdi. İki yıl üst üste gerçekleşen zirveden sonra aslında biraz nefes alması gerekiyor. Pazar aslında bu seneye hızlı başlamadı. Ocak teslimatlarına baktığınız zaman, binek otomobil teslimatlarında bir önceki senenin Ocak ayına göre yüzde 34 oranında bir düşüş var. Ama bir önceki yılın başında da yüzde 100’ün üzerinde bir artış vardı, ama biz sene sonunda yüzde 15 oranlarında kapatacağını düşünüyorduk ki nitekim de öyle kapandı. Bu sene, bir önceki yıla göre yüzde 34’lük bir düşüş olsa da pazarın sene sonunda artı-eksi yüzde 5 ile kapanacağını öngörüyoruz. Bu da geçen sene 600 bin olan pazarın yaklaşık 550 bine gerilemesi anlamına geliyor. Skoda markası olarak 2015 yılı için yüzde 3’lük bir pazar payı hedefimiz var. Bu sene yeni ürünlerimizle yüzde 2’ye yaklaşacağımızı düşünüyoruz. Çünkü Haziran ayından itibaren, Türkiye’nin otomotivdeki lokomotif segmenti olan B segmentindeki Fabia ve Roomster modellerimizin 1.6 litrelik dizel versiyonlarını pazara sunmuş olacağız. Bu yeniliklerimizle yine bir ivme yakalayacağımızı düşünüyoruz ve seneyi yüzde 2 pazar payı ile kapatmayı hedefliyoruz. Adet olarak ise hedefimiz yaklaşık olarak 10 bin adet diyebiliriz.