Dacia’da yeni dönem başladı

Geçtiğimiz yılın Ocak ayında açıklanan yeni kurumsal stratejik planı Renaulution kapsamında, hedefini “ulaşılabilir fiyatlı mobilitede lider marka olma” olarak açıklayan Dacia, bu amaca emin adımlarla ilerliyor. Akıllıca harcama yapan, özgürlüğe düşkün ve aşırı tüketimden kaçınan kullanıcıların beğendiği bir otomobil vizyonu ortaya koyan Dacia, Renaulution planının sunulmasından yirmi ay sonra kendi marka tarihinde yeni bir sayfa açıyor. Müşterilerine ödediklerinin karşılığında en iyisini sunma vizyonundan vazgeçmeden çekiciliğini artırmak isteyen marka, bunun için geçtiğimiz aylarda duyurduğu yeni kimlik, yeni logo, yeni showroomlar, yeni tasarım ve yeni renkleri, Paris’te düzenlenen Dacia Brand Manifesto etkinliğinde bir araya getirdi. Markanın tüm ürün gamının yer aldığı etkinlikte ayrıca sıra dışı özellikleriyle öne çıkan MANIFESTO konsept otomobili de ilk kez karşımıza çıktı. Bu sıra dışı konsept otomobil, Dacia'nın gelecekteki modellerinde kullanılacak yenilikçi çözümlerin uygulandığı, doğayla bağlantılı ve çevre dostu bir araç olarak tanımlanıyor.

“Olması gereken ne varsa” sloganıyla başlayan yeni dönemde Dacia yine temel değerlere odaklanacak ve müşterilerinin karşısına zeki, yaratıcı ve çekici bir marka olarak çıkacak. Markanın öncelik verdiği temel değerlerin başında “güvenilirlik ve sağlamlık” geliyor. Dacia'nın başarısını destekleyen bu iki temel unsur, markanın müşteri sadakatini de etkiliyor. Öyle ki; Fransa'da Dacia kullanıcılarının araçlarını ortalama 8 yıl kullandıkları ve yüzde 60'ının Dacia marka otomobillerini yine başka bir Dacia ile değiştirdikleri açıklanıyor. Güvenilirlik ve sağlamlık unsurları Dacia modellerini outdoor etkinlikleri için de ideal otomobiller haline getiriyor. Bunun farkında olan marka, özel olarak arazi sürüşü için tasarlanmış model yelpazesini güçlendirerek bu trende uyumlu bir adım daha atacak. Yakında ülkemizde de satışa sunulacak olan 7 kişilik Jogger için hazırladığı portatif yatak ve çadır gibi outdoor ekipmanları da Dacia’yı doğayla bütünleşmeyi sevenler için daha çekici bir marka haline getirecektir.

Dacia’nın odaklandığı bir diğer konu da ekonomik ve ekolojik ürünler sunmak. İhtiyaç duyulandan fazla teknolojiyi veya kozmetik özellikleri araca eklemenin ekstra ağırlık anlamına geldiğinin farkında olan marka, temel özelliklere yer vererek ağırlık tasarrufu sağlıyor ve bu sayede de yakıt tasarrufu elde ediliyor. Jogger’ın 7 koltuklu rakiplerinden 300 kg daha hafif olması da bu yaklaşımın bir sonucu. Ayrıca geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanılması da Dacia için bir başka öncelik. Müşterilerinin çıkarlarını çevresel hassasiyetle birleştiren Dacia, Duster'da kullanılan plastiğin yüzde 12'sinde geri dönüştürülmüş materyallere yer veriyor. Dacia, yeni döneminde daha ileri giderek modellerinde daha fazla geri dönüştürülmüş plastik kullanmayı amaçlıyor. Gelecek yıl tanışacağımızı düşündüğümüz yeni nesil Duster'da geri dönüştürülmüş plastik oranını yüzde 20’ye çıkarmayı hedefleyen marka, günümüzde yoğun olarak uygulanan gözden uzak parçaların yanı sıra, daha nadir olarak uygulanan gövde parçalarında da geri dönüştürülmüş plastik kullanacak. Dacia bunu Sandero Stepway'in ön tamponunun altındaki koruyucu plaka ile yapmaya başladı. Markanın mühendisleri, malzeme üzerinde yaptıkları ince ayar ile bunu bir sonraki seviyeye taşıyacak. Starkle adlı geri dönüştürülmüş bileşen çevre dostu yapısıyla öne çıkarken, aynı zamanda sağlamlık ve zarifliği de bir arada sunuyor. Bu malzeme markanın yeni konsept otomobili MANIFESTO’da da kullanılmış. Konsept aracın ana plastik gövde parçaları, önemli miktarda geri dönüştürülmüş malzeme içeriyor. Benek efektli, önceden işlenmiş polipropilenden üretilen Starkle’ın yanı sıra iç mekanda da ön konsolu kaplayan mantar gibi doğal malzemeler yer alıyor. 

Dacia’nın MANIFESTO konsepti deneysel bir çalışma. Seri üretime geçmeyecek olsa da, birçok yenilikçi ve kullanışlı özelliği gelecekteki Dacia modellerine aktarılacak. Yerden yüksek, dayanıklı ve hafif gövde, dört tekerlekten çekiş, delinmeyen ve dayanıklı havasız lastikler, bardaklık veya askılık gibi birçok amaca hizmet eden YouClip gibi kullanışlı ve modüler aksesuarlar, çıkarılarak güçlü bir el feneri olarak da kullanılabilen tek ön far, ev tipi bir priz üzerinden farklı cihazlara güç sağlayan çıkarılabilir batarya, suya dayanıklı yıkanabilen kabin ve uyku tulumu olarak da kullanılabilen çıkarılabilir koltuk kılıfları MANIFESTO’nın dikkat çekici özellikleri arasında bulunuyor.

Konseptin taşıyıcı barları farklı kullanım amaçlarına uygun olarak ayarlanabiliyor ve portbagaj her türlü yükü taşıyabiliyor. Aracın tasarımı da oldukça ilginç. Yalın ve daha gerçek bir deneyim sağlamak için ihtiyaçları yeniden tanımlayan MANIFESTO’da bir kapıya, pencereye ve ön cama yer verilmemiş. Bu da aracın kabinini doğa ile iç içe bir ortam haline getirmiş. Bu yapı MANIFESTO’ya outdoor etkinliklerine uygun bir kimlik kazandırmış. Dacia'nın basit, etkili ve ekonomik “Kendi Cihazını Getir” yaklaşımı konsepte de adapte edilmiş. Bu yaklaşım akıllı telefonları ön konsola ve araç bilgisayarına tamamen entegre etmeyi mümkün kılıyor. Markanın birçok modelinde mevcut olan bu sistemin gelecekte daha da geliştirileceği açıklanıyor.

Dacia Tasarım Müdürü David Durand; “Dacia'da yeni fikirler geliştirip keşfediyoruz. Üç boyutlu simülasyonların ötesine geçmemiz ve gerçek hayatta nasıl göründüklerini görmemiz gerektiğini hissettik! MANIFESTO konsept aracımız markamızın vizyonunu ortaya koyuyor ve çeşitli yenilikleri birleştiriyor. Bunların bazılarının uygulaması zahmetli olsa da, yine de müşteriler için uygun maliyetli. Gelecekteki Dacia modellerinde bunlardan birkaçını kullanacağız” dedi. 

Dacia Ürün Performans Müdürü Lionel Jaillet de marka vaadini güçlendiren, temel unsurlara odaklanan ve araçları outdoor aktivitelere uyarlayan bir ürün yelpazesi oluşturmak istediklerini belirterek, “Modellerimizin ötesinde, müşterilerimizin ihtiyaçlarıyla yaşam tarzlarına uyan ve destekleyen yenilikçi çözümler üzerinde de çalışıyoruz. MANIFESTO, yeni fikirleri denemek ve uygulamak için bir laboratuvar. Bugün görebileceğiniz versiyon, biz keşfetmeye devam ettikçe gelişmeye devam edecek. Sonraki modellerimiz her zamankinden daha akıllı, her zamankinden daha çok outdoor ruhuna sahip ve her zamankinden daha fazla Dacia olacaklar” dedi.

Dacia’nın yenilenme süreci yetkili satıcılarına da yayılacak. Yeni showroom konsepti, ultra esnek, çevreye duyarlı, amaç ve makul fiyat odaklı olarak öne çıkıyor. Dacia, bunu yapmak için özellikle akıllı telefonlarda artırılmış gerçeklik kullanarak fiziksel ve sanal deneyimleri birleştiriyor.

“DACIA, EMİN ADIMLARLA YOLUNA DEVAM EDECEK”
Berk Çağdaş - MAİS A.Ş. Genel Müdürü

Dacia Brand Manifesto etkinliğinde Türk basın mensuplarıyla bir araya gelen MAİS A.Ş. Genel Müdürü Berk Çağdaş, Dacia'nın müşterilerinin yaşam tarzlarıyla uyumlu, özgün, dayanıklı, çok amaçlı ve çevre dostu araçlar sunduğunu belirterek şunları şöyledi; "Bir otomobilde gerçekten olması gereken özellikleri gelişen teknolojiyle sürekli güncelleyen Dacia, akıllı çözümler sunan bir fiyat/performans markası olarak müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap veriyor. Yenilenen ürün yelpazesi ve MANIFESTO konsept otomobili, yeni marka kimliğiyle birlikte Dacia'nın maceracı ruhunun bir göstergesi.

Dacia'nın Türkiye pazarındaki performansına da değinen Çağdaş; "2022 Ağustos sonu itibarıyla Dacia Türkiye olarak yüzde 5,2 pazar payı ve 23.861 adet satışla toplamda yedinci, binek otomobil pazarında altıncı, ithal markalar arasında ise en çok satılan ikinci marka konumunda bulunuyoruz. Duster ise aynı dönemde 16.936 satış adeti ile SUV pazarının lideri ve en çok satılan ithal model. SUV segmentinde ilk günden bu yana ezber bozarak dengeleri değiştiren Duster aynı zamanda son 10 yıldır 4x4 segmentini aralıksız liderliğiyle domine ediyor. Türkiye, 2022 Ağustos sonu itibarıyla 169 bin adet ile dünyada en çok Duster satılan dördüncü ülke olarak dikkat çekiyor. Tüm bu veriler Dacia'nın Türk tüketicisi tarafından ne kadar beğeni topladığını ortaya koyuyor. Temel felsefesinden vazgeçmeyerek kendini yenileyen Dacia markası, emin adımlarla yoluna devam edecek. 2023 yılında hedefimiz, 2004 yılında giriş yaptığımız Türkiye pazarında toplamda yarım milyonluk satış adedine ulaşmak" ifadelerini kullandı.