İLK BAKIŞ › Frankfurt Biennial'i

Frankfurt Biennial'i

10 Eylül 2011 / 01:11 12-15 Eylül arasında Frankfurt’ta dünyanın en çok merak edilen otomobil fuarının basın günlerinde olacağız. Yola çıkmadan sizlerle, bu çok önemli otomotiv buluşması hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istedim

Frankfurt Biennial'i
IAA, yani Internationale Automobil-Ausschtellung, tam 64. Kez düzenleniyor. 15 Eylül’den 25 Eylül’e kadar dünyanın en fazla markasının ve yan sanayicisinin katılacağı bu dev otomobil fuarı, ilk kez 1897’de Berlin’de düzenlendiğinde tam 8 otomobil sergilenmiş. 1951’den bu yana Frankfurt’ta düzenlenen IAA, 1991 yılından itibaren ise artık tekli yıllarda binek otomobiller, çiftli yıllardaysa ticari araçlar için gerçekleştiriliyor. 2009’daki otomobil fuarına, 30 farklı ülkeden 781 marka ve şirketin toplam 206 dünya prömiyerini görmek için 96 ülkeden tam 13.261 gazeteci Frankfurt’a gelmiş. Ziyaretçi sayısı ise, o kriz dönemine rağmen 845 bin kişiymiş. 2007’de 1 milyona ulaşan ziyaretçi sayısının bu yıl 1 milyonu geçeceğine kesin gözle bakılıyor. Çünkü, bırakın 75 üretici markayı, sadece yedek parça ve aksesuar üreticisi olarak bile stand sayısı 500’ün üzerinde… Otomobil branşının bir performans gösterisi olarak, 210 bin metrekarelik bu dev Almanya sirki, otomobili geliştirenden üretene ve kullanana herkesi ilgilendiriyor. Geleceğin yepyeni teknolojilerinin, mobil iletişim ürünlerinin, servis donanımlarının ve mühendislik hizmetleri gibi konuların, bildiğimiz tuning ve gerçek üretim sergilerinin yanında diziliyor olması, Frankfurt’u diğer tüm otomobil fuarlarından ayırıyor. Test sürüşü alanları, arazi parkurları, çocuk sineması, uzman ziyaretçiler için sempozyumlar, eko sistem ve elektro hareketlilik gibi başlıklarda kongreler, elektrikli otomobiller için özel fuar içi fuarı, klasik otomobil müzayedeleri, öğrenciler için eğitim turları, koleksiyoncular ve model otomobil meraklıları için Automania isminde özel bölümü de bu fuarın ayrıcalıklarından!..Aslında sadece ana markaları gezmek için bile en az 2 tam güne ihtiyacınız olan Frankfurt salonlarındaki tüm 900 stand ve sergiyi gezmek isterseniz 5 gününüzü IAA’ya ayırmanız gerekiyor. Onbinlerce otomotiv endüstrisi yöneticisinin ve çalışanının da bu salonlar arasında toplantıdan toplantıya dolaştığını, binlerce gazetecinin aynı anda haber yapmaya çalıştığını gördüğünüzde, buranın diğerlerinden farkını anlıyorsunuz…Siyasi olarak motive edilmiş ultra modern “yeşil” taşımacılık araçlarından otomotive artık dil ve lehçeleri dışındaki batılı dillerde de merhaba diyen Çinlilere, düşük emisyon ve ekonomik tüketim savaşlarından süper otomobillere, gelecekten gelen konseptlerden volüm modellere, yani asıl “iş”imize bakacak olursak da, Frankfurt, dünyanın en renkli ve en zengin fuarı!..Cenevre fuarını 1993’ten beri kesintisiz olarak ziyaret eden bir otomobil delisi olarak, 1995’ten bu yana da Frankfurt’a gidiyorum. Bunca yıl içinde, tam on yıl önceki 2001 IAA’sını hiç unutmuyorum… Fuarın birinci basın günü, öğleden sonrasıydı… GM yöneticilerinden biriyle randevum vardı. Tam Opel standına gelmiştim ki, bir anda tüm programların iptal olduğu duyurusu yapıldı. Herkes garip bir telaş içindeydi… Başka bir salonda TV kanallarının standlarındaki ekranlarda Manhattan’dan göğe yükselen dumanlar gösteriliyor ve World Trade Center gökdelenlerinden birine uçak çarptığı haberi alt yazılarda geçiyordu. Bu şaşırtıcı görüntülere bakarken, bir anda başka bir uçak geldi ve diğer gökdelene çarptı. Herkes şoka girdi. O New York trajedisini ayaktaki yüzlerce gazeteci ve fuar katılımcılarıyla birlikte seyrediyorduk. Kimse fuarı gezmiyor, bulduğu televizyonun başında yorumlar yapıyordu. Pentagon binasına çarpan üçüncü uçağın haberi de gecikmedi… ABD Başkanı Bush, bu bir savaştır, açıklaması yapmadan, CNN Almanya, “bu bir terör saldırısıdır” diye kaza haberini çoktan değiştirmişti… Herkes, Amerikalıların en yoğun yaşadığı ve bir sürü Amerikan üssünün de olduğu Frankfurt IAA fuarının etrafındaki gökdelenlere de terör saldırısı olabileceğinden bahsediyordu… Tesadüf kaldığımız otel, havaalanının yanındaki bir Amerikan üssünün yakınlarında olduğu için, yollara Amerikan askerlerinin bir anda kurduğu güvenlik barikatlarının arasından geçerek ulaşabildik… Ne fuar keyfi kalmıştı, ne de yeni modellerin haber telaşı… Türkiye’ye geri dönebilecek miyiz diye bile endişeleniyorduk, çünkü tüm Amerika uçuşları iptal edilmişti ve belki tüm dünya ülkelerinin hava sahaları kapatılabilir diye de yorumlar vardı… Tüm gazeteciler, Üçüncü Dünya Savaşı böyle mi başlıyor diyerek (itiraf ediyorum) çok korkmuştuk!.. Dünya Savaşı çıkmadı, fakat teröre karşı savaş başlatıldı… Afganistan ve Irak operasyonları, ardından bizleri halen üzmeye devam eden yeni dünya düzeni planları, hepsi o 11 Eylül felaketinin sonuçlarıydı. Frankfurt fuarı için hiç de keyifli olmayan bir tesadüftü… Fuar yorgunluğunun üzerine, içimiz sızlamıştı… Ne zaman oraya gitsem, o gökdelenleri görsem, “9/11” hep aklıma gelir ve “dünya” için endişe duymaya devam ederim…Bu fuardan da sizlere sadece en güzel otomobil ve en çarpıcı otomotiv haberleri aktaracağız. Dünya hızla değişmeye yüz tutsa da, otomobiller bizlere keyif vermeye devam edecek!..Başka ülkelerde, içine tüm fuarın sığabileceği salonlarda IAA geleneği olarak tek markaların tüm modelleriyle işgal ettiği stadyum büyüklüğündeki salonların arasında yorgunluktan canımız çıkıncaya kadar, tüm otomobil yeniliklerini ve sektörel dedikoduları sizlere anlatmaya çalışacağız…Umuyoruz, yenilikleri beğenir ve tekerlekler üzerindeki “özgür dünya” için yeni seçeneklerin rüyalarını kurmaya başlarsınız!..

ÇOK OKUNANLAR