Mercedes-EQ dönüşüme öncülük ediyor

Mercedes-Benz, tamamen elektrikli Mercedes-EQ ailesinin 5 üyesi; EQC, EQS, EQE, EQA ve EQB için Antakya'da bir test sürüşü organizasyonu gerçekleştirdi. Araç deneyiminin yanı sıra doğaya ve sürdürülebilirliğe verdiği önemi göstermek ve farkındalığı artırmak için farklı etkinlikler de gerçekleştiren marka, "Ambition 2039" vizyonu kapsamındaki hedeflerini de yaniden hatırlattı.

“Ambition 2039” kapsamında; tedarik zinciri, üretim, enerji, araçlar ve geri dönüşümü kapsayan CO2 nötr hedefine hızlı adımlarla ilerleyen marka, Mercedes-EQ model ailesini genişletmeye de devam ediyor. Marka son olarak; henüz ülkemize gelmeyen EQS SUV ve EQE SUV modellerini tanıttı. Şu an için Türkiye pazarında beş modelli bir EQ gamı sunan Mercedes-Benz, 2021 yılının Ocak-Ekim döneminde 291 adet olan elektrikli araç satışını, bu yılın aynı döneminde 1179 adete çıkardı. Bu da EQ satışlarında yüzde 305’lik bir artış anlamına geliyor. Mercedes-EQ satışlarında; EQA ve EQB’nin etkisiyle önümüzdeki yıl toplamında da ciddi bir artış görebiliriz. 

Mercedes-EQ gamı çevreci özellikleriyle de öne çıkıyor. Markanın ülkemizdeki ilk EQ modeli olan ve 2020'nin sonlarında yollara çıkan EQC'deki yüksek kaliteli koltuk döşemesi "Response", yüzde 100 geri dönüştürülmüş PET şişelerden üretilmiş. Ayrıca EQC'nin stepne yuvası kaplamasında veya motor odası altındaki kaplamalarda da geri dönüştürülmüş plastikler kullanılıyor. 

Markanın lüks sınıftaki tamamen elektrikli ilk sedan otomobili EQS’in iç tasarımında da mikrofiberin yanı sıra yüzde 100'e varan oranda geri dönüştürülmüş PET şişelerden üretilmiş çeşitli yüksek kaliteli kumaşlara yer verilmiş. EQS'deki zemin kaplamaları, geri dönüştürülmüş halılardan ve balık ağlarından elde edilen naylon ipliklerin bir araya getirilmesiyle üretiliyor. Geleneksel plastikleri yenilenebilir ham malzemelerle değiştirmek için doğal liflerin ve tekstillerin kullanımına odaklanan Mercedes-Benz’in EQS üretiminde kullandığı kaynak tasarrufu sağlayan malzemeler toplamda 80 kilogramı buluyor. EQS, lüks ve üst sınıfta elektrikli otomobil modüler mimarisine sahip ilk model olmasıyla da dikkat çekiyor. Hyperscreen gibi yepyeni bir dijital ön panel sunan EQS hem sürücü hem de yolcuya odaklanıyor. Hızlı şarj istasyonlarında sadece 31 dakikada yüzde 80’e kadar şarj olabilen EQS, tam şarj ile azami 649 km menzil sunabiliyor. 

Menzili 554 km’ye kadar çıkabilen EQE ise markanın yakın geçmişte satışa sunduğu sedan gövdeli ikinci EQ modeli oldu. Hızlı şarj istasyonlarında sadece 32 dakikada şarj olabilen EQE'nin ana karakteristik özelliği olan Tek-Yay (One-Bow) tasarımı, arkadan öne kadar tek bir çizgiyi takip ederek coupe benzeri bir siluet oluşturuyor. EQE üretiminde, evsel atıklardan elde edilen plastik ikame malzemesi UBQ ile yapılan kablo kanalları kullanımı planlanıyor.

EQA ve EQB modelleriyle biraz daha makul elektrikli alternatifler sunmaya başlayan Mercedes-EQ'nun GLA formuna sahip kompakt elektriklisi EQA, model gamının yeni giriş seviyesini oluşturuyor. Büyük bir çekirdek aile veya küçük bir geniş aile için geliştirilen, yedi koltuklu EQB ise farklı taşıma ihtiyaçlarına çözüm sunuyor. EQB, EQA'dan sonra Mercedes-EQ ürün gamının tamamen elektrikli ikinci kompakt otomobili olma özelliğine sahip. Güçlü ve verimli elektrikli güç-aktarma sistemi, akıllı enerji geri-kazanım özelliği ve Elektrikli Zekâ teknolojisine dayalı Navigasyon gibi teknolojiler EQB'nin EQA ile ortak olan özellikleri arasında bulunuyoe.

Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu ve Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan, Ambition 2039 planı kapsamında 2039 yılına kadar geliştirmeden tedarikçi ağına, üretimden ürünlerin elektrifikasyonuna, yenilenebilir enerji kaynaklarına kadar tüm değer zincirlerinde karbon nötr olmayı hedeflediklerini ve Mercedes-EQ’nun bu stratejinin önemli bir parçası olduğunu belirtti. Bekdikhan “Mercedes-EQ çarpıcı derecede güçlü, yüksek performanslı ve çevre dostu. Ekim ayı sonu itibarıyla 1.179 adet satışla EQ’nun toplam satışımızdaki payı yüzde 8’e ulaştı. Bu seneki satışlarımızın yüzde 10’luk diliminin elektrik araçlarımıza ait olacağını öngörüyoruz. 2025'ten itibaren ise tüm yeni araç platformlarımız yalnızca elektrikli olacak ve müşteriler her model için tamamen elektrikli bir alternatif seçebilecek. Önümüzdeki 10 yıl içinde mümkün olan tüm pazarlarda tamamen elektrikli otomobillere geçmek için hazırlık yapıyoruz. Şu anda Türkiye’de en çok segmentte elektrikli otomobil sunan marka olarak hedefimiz bu ivmeyi koruyarak lider konumumuzu elektrikli otomobillerde de sürdürmek.” dedi.