RÖPORTAJ › 'Dakar Rallisi, Kemal Merkit'in bize mirası...'

'Dakar Rallisi, Kemal Merkit'in bize mirası...'

28 Aralık 2014 / 17:46 Castrol KTM Türkiye ekibi olarak Dakar'a hazırlanan Selçuk Bektaş ve Koray Özkaplan ile konuştuk

'Dakar Rallisi, Kemal Merkit'in bize mirası...'

Binlerce km, 13 gün ve dört cesur Türk. Bu yıl, Dakar Rallisi’ne ülkemizden dört yarışçı katılacak. Bu zorlu mücadeleye hazırlanan iki takımdan biri olan Castrol KTM Türkiye ekibiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşide, Selçuk Bektaş ve Koray Özkaplan‘ın Dakar Rallisi hazırlıkları ve kullanacakları motosikletler hakkında bilgi aldık. 

Röportaj: Bahadır Bektaş

Ne zamandır Dakar'a hazırlanıyorsunuz?

S.B: Benim hazırlık dönemim, aslında sadece Dakar’la ilgili değil; yaklaşık 2010 yılında başladı diyebilirim. Şöyle ki; ben 2005’ten beri Türkiye şampiyonalarında Enduro kategorisinde yarışıyorum. Adı Dakar ile anılan çok yakın arkadaşım rahmetli Kemal Merkit ile de yarışlara beraber katılmışlığımız var. Bu işler biraz arkadaş teşvikiyle başlıyor. Beraber Türkiye’de yapılan Transanatolia Rallisi’ne katıldık ve bu yarış benim çok hoşuma gitti. Daha sonra Kemal, 2012’deki Dakar’a beraber gitmeyi teklif etti. Bu fikir kafama yattı ve o andan itibaren Dakar’a yönelik hazırlıklara başladım. Dakar hazırlığı çok yönlü bir süreç. Sadece salona gidip antreman yapmanız yeterli değil; motora binmeniz, yarış antrenmanı yapmanız gerekiyor. Ayrıca Dakar’ın sizi kabul etmesi için Dünya Motosiklet Federasyonu’nun organize ettiği bazı yarışlardan en az birine katılmış ve yarışı bitirmiş olmanız şart. O hedefle ben ilk olarak Abu Dabi Desert Challenge’a gittim. Sonra Yunanistan’da yapılan Doğu Avrupa Cross Country şampiyonasına katıldım ve bu şekilde artık Dakar’a odaklanmaya başladım. Sonra Kemal ile birlikte Dakar’a katıldık. Orada ben 4. gün bir kaza sonucu yarış dışı kaldım. 2012 yılındaysa Kemal’i kaybedince psikolojik olarak her şey düşmeye başladı. Ardından Koray, Dakar’a hedef koyalım ve gidelim dedi. Kemal’i kaybettik, ama bu bir şekilde Kemal’in bize mirası, bunu öldürmemek gerektiğini düşündük ve Dakar için ikinci kez çalışmalara başladık. Yani diyebiliriz ki; bu 2013’ün ikinci yarısından itibaren başlayan bir proje. Bunun beraberinde yüzlerce saat motora bindik, yüzlerce saat salonda çalıştık, yarışlara katıldık. Sayısız saatler sponsor aradık ve hazırlıklar bu şekilde devam etti. Dakar yarışı gibi, hazırlık süreci de çok zorlu geçiyor.

Kullanacağınız motor üzerinde ne gibi değişiklikler var?

S.B: Biz KTM 450 EXC adlı motosikleti baz alarak çalışmaya başladık. Bu, KTM’nin dünya Enduro Serisi için üretmiş olduğu bir motosiklet. Dakar’da çok uzun ve zorlu kilometreler yapacağımız için birtakım modifikasyonlar gerçekleştirdik. İlk başta, Dakar yalnızca bir A’dan B’ye en hızlı gitme yarışı değil, aynı zamanda A’dan B’ye yol bulma yarışıdır. Bu yüzden navigasyon ekipmanı dediğimiz tripmetrelerimiz ve organizasyonun verdiği, yol bulmaya yarayan bir GPS sisteminin bağlanması için gerekli teçhizatlarımız var. Yol notlarımızın üzerinde sarılı olduğu mekanizma gibi bir takım ekipmanın da motor üzerine takılması gerekiyor. Ayrıca çok uzun kilometreler yakıt almadan gitmek zorunda olduğumuzdan 30 litrelik yakıt depoları kullanıyoruz. Bunun dışında yine çok zorlu şartlarda süreceğimiz için konfor çok önemli; bu nedenle amortisörleri modifiye ettik. Ayrıca motorun üzerinde taşımamız gereken alet edevat da var. Konfora yönelik daha yumuşak bir konfor sele kullanmaktayız ve elciklerimiz de daha yumuşak. Motoru hafifletmek için titanyum egzoz kullanıyoruz. Motorun daha az zorlanmasını sağlamak amacıyla da ekstra yağ radyatörü ekledik. Bu aynı zamanda motorun yağ kapasitesini de arttırıyor.

Kaç kişilik bir ekiple gidiyorsunuz?

S.B: Türkiye’den toplam 4 kişilik bir yarış ekibimiz var. Koray Özkaplan ve ben Castrol KTM sponsorluğunda yarışıyor. Şakir Şenkalaycı ve Serkan Özdemir de TMF ve KTM sponsorluğunda yarışıyor.

Sizinle birlikte bir servis ekibi de gidecek mi?

S.B: Türkiye’den gitmeyecek. Bunun iki sebebi var: Dakar ciddi anlamda bir lojistik mücadele ve bunların hepsi de bir takım maddi sorunlar yaratıyor. Buradan bir ekip götürmek, oradaki mevcut bir ekibi başka bir takımla paylaşmaya göre daha maliyetli oluyor. İkincisi ise; buradaki ustalarımız teknik anlamda her ne kadar üst düzey bilgili olsalar da, Dakar çok farklı bir yarış ve adapte olunması gerekiyor. Dolayısıyla ilk tecrübeleri olarak Dakar’a gitmeleri biraz zor olacaktı. Biz istiyoruz ki; ilk önce birkaç uluslararası yarışta tecrübe kazansınlar, sonra birlikte Dakar’a gidelim. Bu nedenle de bu konuda çok tecrübeli Hollandalı bir ekiple anlaştık. Toplam sekiz kişiye hizmet verecekler ve bunların dördü biziz.

Dakar’daki hedefiniz nedir?

S.B: Hedef, dört kişi olarak Kemal’den aldığımız misyon doğrultusunda Türk bayrağını finişe getirmek. Bireysel olarak herkesin kendi beklentisi vardır, ancak benim hedefim finişe ulaşmak, çünkü bu mücadelede birçok insan ya yolda kalıyor ya da kayboluyor. Şu anda benim istediğim şey navigasyonu hatasız yaparak her günü bitirmek. Dakar’da o günün finişine varamazsanız yarış dışı kalıyor ve diğer günlerdeki mücadeleye katılamıyorsunuz. Benim geçen sefer başıma gelen de buydu. 13 günlük yarışın 4’üncü gününde finişe 50 km kala yarış dışı kaldım. 50 km size çok gelebilir, ancak o gün 800 km yol kat ettiğinizi düşünürseniz, o 50 km boyunca motoru itmeyi bile göze alabilirsiniz.

Koray Özkaplan bu ekibe nasıl dahil oldu?

K.Ö: Selçuk’un da dediği gibi, ben yarışmaya 2007’de başladım. Nispeten genç başlayanlar arasındayım. Türkiye’deki Enduro yarışları, uluslararası bazı yarışlar ve ralliler derken, Selçuk ve Kemal ile tanışmış olduk ve onlarla 2011’de Transanatolia’ya katıldım. Çok keyif aldım ve arkasından da bütçesi uygun olabilecek bir takım yarışlarda yer almaya başladım. 2015 Dakar hedefini koyduktan sonra, bir zorunluluk olan Dünya Motosiklet Federasyonu onaylı yarışlara katılmış olmak adına, 2014’ün Nisan ayında Selçuk Bektaş ile Abu Dhabi Desert Challenge’a gittik. Arkasından Dakar’a hazırlık, 1.5 seneye uzanan bir süreç oldu benim için.  

Sizin ilk Dakar’ınız olduğu için bir heyecan ya da korku var mı?

K.Ö: Son günlerde yaşadığımız hengameden dolayı açıkçası heyecanlanacak vakit bulamadık. Ancak birkaç gün sonra eminim ki heyecanımız da üst seviyelere çıkmış olacak. Koşuşturma ve telaş bu işin bir parçası.

Sizin hedefiniz nedir?

K.Ö: Benim düşüncem, Dakar’a ilk kez katılan herkesin hedefi sadece bu yarışı bitirmek olmalı ve benim hedefim de bitirmek. 

ÇOK OKUNANLAR