GÜNDEM › Değişen şartlar

Değişen şartlar

26 Nisan 2011 / 22:01 Otomobil dünyası artık eskisi gibi değil! Büyükler de artık eskisi gibi büyük değiller!

Değişen şartlar
Çok olmadı, eskiden sadece şehrimizde olan olaylar ya da ülke genelindeki bazı gelişmelerle ekonominin gidişi etkileniyordu. Fakat, artık dünyanın herhangi bir yerindeki olay ve gelişme, ekonomimizi, hatta kendi cüzdanımıza etki ediyor.Japonya’da olan o korkunç deprem ve ardından gelen tsunamiler, sadece Japon otomobil üreticilerinin değil, Avrupa ve ABD’deki üreticileri ve fabrikalarını etkiledi. Japon parça tedarikçilerinin üretim yapamaz hale gelmesiyle, küresel tedarik zinciri ve “just-in-time” lojistiği kırıldı. Fransız markalarından GM markalarına, İsveçlilerden İtalyanlara, bazı hassas elektronik parçaların başka ülkelerdeki üretim noktalarına gelemeyişi, küresel bir üretim aksamasına neden oldu... Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerindeki demokrasi ayaklanmaları, petrol dağıtımına etki etti ve varil fiyatlarını zıplattırdı…Zaten küçük olan dünyamız, gitgide küçülmeye devam ediyor.Formula 1 yarışlarını takip eden motorsporları gazetecileri gibi, otomobil fuarlarının peşinden koşan ekonomi ve otomobil yazarları da, geçtiğimiz hafta Shanghai ve New York otomobil fuarlarının arasında kaldı. Bu, Le Mans 24H yarışı ile Indianapolis 500’ün aynı gün koşulması gibiydi. İki dev fuar, iki aşırı önemli otomotiv buluşması, biri dünyanın bir ucunda, diğeri diğer ucunda… Birine bir gün, diğerine ertesi günü ayırmakla olamazdı…Her iki yılda bir iki misli büyüyen pazar özelliğiyle Çin’deki fuar, otomotiv sektörünün tüm tepe yönetiminin Çin vizesi almasını gerektirirken, diğer yanda New York da, dünyanın halen en önemli otomobil pazarının en renkli fuarı olarak en kalabalık otomotiv etkinliklerinden biriydi.Üstelik; Shanghai’da ve New York’ta lansmanı yapılan yeni modellerin hiçbiri sadece kendi pazarlarını ilgilendiren otomobiller değildi. Hepsi, Türkiye’ye bile çok yakında gelecek küresel markaların en yeni sunumlarıydı. Yakın gelecek için düşünülen konseptlerin yanında, yarın yola çıkacak seçeneklerle doluydu her iki fuar da…Her iki noktada farkedilen ise, otomotiv endüstrisinin bugüne kadar hiç yaşanmamış müthiş bir rekabet ile adeta “savaşıyor” olmasıydı. Tüm otomobil markaları dünyanın her yerinden yeni müşteriler “kapmak” için kıyasıya yarışıyorlardı. Tek bir müşteri bile, artık tüm endüstri için çok önemli, dünyanın neresinde olursa olsun!.. Belki de o sebeple, model yenilemeleri, artık 7 yılda bir değil, facelift’ler artık 3.5 yılda bir değil… 2 yıla inmiş makyaj zamanı ve 4 yılda bir redesign adında yenilemelerle, yeni müşteri avında olan markaların telaşı fark ediliyor. Bizim tarafımızda ise, satın aldığımız otomobiller artık çok daha çabuk “eskiyor”…Model çeşitlemesini tüm alt segmentlerde sınırlara dayayan markalar, bir de artık, tümüyle elektriklilerden hibridlere, yeni nesil benzinlilerden dizellere, motor kaputu altındaki farklılıklarla da, müşterilerin kalbini çalmaya çalışıyorlar. Hatta belki buharlı araçları bile yeniden gündeme getirecekler… (Elbette, fuel-cell’den bahsediyorum!..)Evet otomobil dünyası artık tüm renkliliğiyle pespembe bir ufka doğru gaza basıyor. Gelişmekte olan pazarları geçmişte fazla dikkate almayan markalar, artık sadece gelişmekte olan pazarlardaki yüksek kârlılık iştahıyla hareket ediyor ve o sebeple de New York’un bir gün öncesindeki Shanghai fuarına bu kadar özen gösteriyorlar.Tümünün ardındaki çok özel bir neden ise, bahsettiğim gibi “rekabet”…Otomobil tarihinde küresel satışlarda hep dominant olmuş GM’in yaşadığı finansal sıkıntıların ardından, Toyota satışlarda 1 numara olmayı başarmıştı… Ford ve Chrysler’i bile sollayarak… Şimdi ise, VW liderlik koltuğunu zorluyor. 2018 için dünya liderliği iddiasıyla hızlanan VW Grubu, önündeki rakiplerin çeşitli nedenlerden “takılmalarıyla” hedefine belki çok daha önceden ulaşabilecek, hatta belki de bu yıl dünyanın en çok araç satan grubu olacak!..Şu an için GM, 2011’i 1. bitirecek gibi görünüyor. Geçtiğimiz 3 yılın en iddialısı Toyota, Japonya deprem ve tsunami felaketlerinin ardından nükleer krizin de halen üretim imkanlarını yavaşlatmasıyla, şimdilik maksimum üretim kapasitesinden düşmüş görünüyor. Örneğin Mart ayında Toyota sadece üçte bir oranında çalışabildi… VW ise, her iki grubun tam arkasında tüm gücüyle fırsat kolluyor…Toyota 2010’u 8.42 milyon adetlik satışla kapatmıştı. GM ise 8.39 milyon adette kalmış ve ikinciliğe razı olmuştu. Toyota’nın, eğer çok büyük bir sürprizle atağa geçemezse, şu an için hesaplanan 2011 satış adeti 6.5 milyon adet!.. Tüm dünyadaki fabrikalarında 24 saat dolu kapasite ile çalışan Toyota’nın farkı kapatmak için milyarlarca dolar harcayarak en az 10 yeni fabrika açması gerek, eğer Japonya tesislerini optimize edemezse… Fakat, yine Mart ve Nisan aylarındaki üretim eksiği, dünya liderliğini yeniden yakalama şansını ortadan kaldırıyor…VW’nin 2010’daki 7.14 milyonluk üretim kapasitesi, 2011 için hesaplanan VW’den 8.5 milyonu aşan araç talebi için yetersiz!.. Türkiye’de bile “Eğer aracımız olsa, iki misli bile satarız!” diyor, Doğuş Otomotiv yetkilileri… Fakat, VW Grubunun Onursal Başkanı Dr. Piech’in, gerek binekte İtalyan Alfa Romeo, gerek ticaride Isuzu, gerek Latin Amerika ve Meksika’daki yeni yatırımlar, gerek Çin’deki yeni ortaklıklar ve yeni üretim yerleri için gösterdiği büyük gayret ve hepsini Wolfsburg’a bağlamak için fazlasıyla uğraşması, işte bu 7.14 milyonluk kapasitesinin 8 milyonu aşması yolundaki çok büyük adımlar… Hindistan ve Rusya pazarlarındaki yeni “adet” imkanları için gösterilen çabalar da cabası!.. Suzuki’den gelecek niceliği de unutmamak lazım!GM tarafında ise yeni Aveo ailesi, yeni Malibu ve güncel Cruze’ların can simidi olmasıyla 8.39 milyonluk arzın biraz daha yukarı çıkarılması mümkün, ki bu VW’nin birincilik rüyasını bozabilir. Ancak GM’in yaşadığı en büyük sıkıntının Opel ve Vauxhall olduğunu da hatırlayalım. Çünkü, İngiltere ve Avrupa’daki Opel ve Vauxhall başlıklarının, Saab’a benzer şekilde GM Grubu’ndan uçup gitmesi söz konusu… Almanya ve İngiltere hükümetlerinin, Avrupa sendikalarının ve diğer yerel iştiraklerin, Opel ve Vauxhall’un elde ettiği kâlılıkların GM’in zararlarının kapatılması için Amerika’ya aktarılıp durmasından hiç memnun olmadıkları, açıkça ortada!..Eğer, Opel ve Vauxhall’un konsantrasyonu bozulursa ve Güney Kore menşeili Chevrolet’lerin yeni modelleri “tutmazsa”, GM’in arzı 2011 sonunda 8 milyonun altına iniverir! Hatta, 7 milyona bile zor ulaşır!.. Demek ki, artık VW, rakiplerinin “aksamasıyla” 1’inciliği hedefine koyabilir! Aynı; Fenerbahçe “tökezledikçe”, Galatasaray’ın şampiyon(!) olması gibi!..Görüyorsunuz, değil mi? Dünyanın bir ucundaki bir doğa felaketi, küresel olarak tüm dengeleri değiştirebiliyor.Dünya, ne kadar küçük; değil mi?!..

ÇOK OKUNANLAR