Test: Nissan Juke 1.2 Turbo

Yalan söylemeyeceğim Juke’u ilk kez gördüğümde otomobili beğenmeyen küçük kitlenin içerisinde yer alıyordum. Tasarım konusunda biraz gelenekselci olduğumu söyleyebilirim, bu nedenle bu tarz uç tasarımlara alışmak benim için genelde biraz uzun sürüyor. Hatta otomobile şans eseri sahip olmasaydım - şartlar bir Juke sahibi olmam için gerçekten uygundu - önyargılarımın kolay kolay kırılacağını sanmıyorum. Ancak otomobili her gün kullanmaya başladıktan sonra, dışarıdan görünmeyen özelliklerini öğreniyorsunuz.

Nissan’ın tasarım departmanında çalıştığınızı ve Juke gibi başarılı, ancak kendine has bir otomobili makyajlamanız gerektiğini düşünün. Bu otomobilin far veya stoplarını inceltip uzatarak işin içinden çıkamazsınız. Öyle bir işe imza atmalısınız ki, otomobilin kendine has tasarımını çok değiştirmemeli ve otomobili aradan geçen iki, üç yılın ardından daha yeni hissettirmelisiniz. Elbette ki Japon üreticinin tasarımcıları da bu konunun farkında olacak ki, özellikle dış tasarım konusunda tam yapmaları gerekeni yapmışlar.

Dışarıdan baktığınızda çok da büyük bir değişiklik görünmeyen makyajlı Juke, geçirdiği operasyon sonucunda yeni bir ön tampon, LED gündüz farlarını bünyesinde barındıran yeni bir sinyal grubu, yarı şeffaf stoplar ve yeni bir arka tampona kavuşmuş. Otomobilin opsiyon listesine dış donanımla ilgili olarak ise xenon farlar ve panoramik sunroof gibi önemli seçenekler eklenmiş.

İç mekanda yapılan değişikliklerin arasında da önemli birkaç detay yer alıyor. Öncelikle her ne kadar küçük bir detay olsa bile, direksiyonda bulunan “i” tuşu sayesinde artık yol bilgisayarında gezinebiliyorsunuz; eskiden bunu yapmanız için gösterge panelinde bulunan tuşu kullanmanız gerekiyordu. Orta konsolda ise, yüksek donanım ile birlikte gelen Nissan Connect Multimedya Sistemi, Juke’un sürüş modlarına ve otomatik klima sistemine aynı anda ev sahipliği yapan sistem ile birlikte yer alıyor. Gövde rengindeki detaylar ve iç konsol ise Special Edition donanım ile birlikte geliyor. Bu küçük detaylar dışında kabinde başka bir yenilik yer almıyor olsa da, bence otomobilde yapılan en büyük ve en yararlı değişiklik bagajı açtığınızda karşınıza çıkıyor. Bir önceki versiyonda 253 litre olan bagaj hacmi, Nissan mühendis ve tasarımcılarının çalışması sonucunda yüzde 40 artarak 354 litreye yükselmiş. Daha önce bir büyük bavul dışında hiçbir şey alamayan bagaj ile kıyaslandığında bu artış gerçekten önemli.

Tasarımda yapılan değişiklikler ve kullanışlılıkta sağlanan artışın yanı sıra, makyajlı Nissan Juke yeni bir baz motor seçeneği ile birlikte sunuluyor. Test aracımızın kaputunun altında yer alan ve ilk olarak yeni Qashqai’de karşımıza çıkan 1197 cc hacimli dört silindirli turbo motor 115 bg güç ve 190 Nm tork üretiyor. Yine Qashqai’de olduğu gibi 1.6-litre atmosferik motorun yerine baz motor seçeneği sunulan bu yeni ünite, ürettiği güç ve torku yola 6-ileri manuel şanzıman üzerinden aktarıyor. Fabrika verilerine göre ortalama 5.6 lt/100km’lik yakıt tüketimine sahip olan ve pratikte de 7 lt/100km civarında değerleri yakalamanıza yardımcı olan bu motor seçeneğinin tek olumsuz yanı ise, eski baz motor ile opsiyonel olarak sunulan otomatik şanzıman seçeneğinin bu yeni ünite ile sunulmuyor olması olarak gösterilebilir, ancak Nissan, Juke’ta eski atmosferik üniteyi makyajsız otomobilde olduğu gibi CVT şanzıman ile birlikte sunmaya devam ettiği için bu durum o kadar da büyük bir sorun olmuyor.

Makyajlı Juke’un sürüşünde herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Otomobilde sevdiğim bir özellik olan sert ve sportif tutum aynı şekilde devam ederken, bence gereğinden fazla sert olan debriyaja ise dokunulmamış. Debriyajın sertliği her ne kadar sportif sürüşlerde faydalı olsa bile, şehir içinde özellikle sıkışık trafikte can sıkıcı olabiliyor. 1.2-litre hacimli motor hem sahip olduğu güç ve tork, hem de 6-ileri şanzıman ile uyumu sayesinde adeta 1.5-litre hacimli dizel seçeneği aratmıyor.

Nissan, Juke’u makyajlama konusunda üstüne düşen görevi başarıyla tamamlamış gibi görünüyor. Operasyon ile birlikte otomobil, yalnızca daha taze bir tasarıma kavuşmuyor ayrıca bagaj hacmi gibi önemli bir sorunu da çözmüş oluyor. Özellikle arka koltukta yolculara fazlasıyla alan sunamayan bu otomobilde Sky Pack donanım seviyesinden (Tekna donanım seviyesi ile arasında 2.500 TL bulunuyor) itibaren sunulan panoramik sunroof ise iç mekanı daha ferah hale getiriyor.

Yazı: Ege Geçyatan / Fotoğraflar: Alp Emre Göksel

ÖZELLİKLER

Motor: Sıralı 4-silindir, 1197 cc

Güç: 115 bg @ 4500 d/d

Tork: 190 Nm @ 2000 d/d

0-100 km/s: 10.8 sn (fabrika verisi)

Maks hız: 178 km/s (fabrika verisi)

Ortalama tüketim: 5.6 lt/100 km (fabrika verisi)

CO2: 129 g/km

Baz fiyat: 51.900 TL (Visia - Kasım 2014)