En iddialı Clio Ekim'de satışa sunulacak

Küçük sınıfta kartlar yeniden karılıyor ve Avrupalı markalar bu sınıfı bambaşka bir noktaya taşımaya hazırlanıyor. Özellikle teknoloji ve elektrifikasyon açısından yeni bir dönemin kapıları aralanmak üzere. Kısa süre önce tanıtılan beşinci nesil Renault Clio da bu yeni dönemin ilk ürünleri arasında yer almakta. Ülkemizde bu yılın Ekim ayında satışa sunulacak olan yeni Clio’yu ilk kez Portekiz yollarında kullandık.

Clio, hem Renault hem de ülkemiz için önemli bir otomobil. 30 yıllık bir geçmişe sahip olan Clio, bugüne kadar 15 milyonu aşan satış adedine ulaşarak markanın en çok satan modelleri arasına girdi. Beşinci neslinde donanım ve teknoloji açısından çok ciddi bir ilerleme kaydeden Clio’nun artık hibrit bir versiyona kavuşmuş olması da, model tarihi açısından bir dönüm noktası niteliğinde. Peki bu otomobil bizim için neden önemli? Cevap aslında çok basit: Clio, Bursa’daki OYAK Renault fabrikasında üretiliyor, yani ekonomimize katkısı oldukça fazla. 

Clio her nesil geçişinde radikal tasarım değişikliklerine sahne olan bir otomobil. Buna karşılık yeni Clio’nun genel proporsiyonları ve boyutlarıyla dördüncü neslin izinden gittiği görülüyor. Selefinden 1.2 cm daha kısa bir gövdeye sahip olan yeni Clio’nun bu benzerliğe rağmen, markanın yeni tasarım çizgisine uygun hatlara ve kıvrımlara kavuştuğu görülüyor. Yan panellerinde artık daha yumuşak çizgiler barındıran Clio’nun yüzü, C şekilli gündüz aydınlatmaları, LED farlar, büyük Renault logosu ve daha baskın ızgara detaylarıyla adeta küçük bir Megane gibi görünüyor. Otomobilin arka bölümü ise güncel Clio ile benzerlik gösterse de, bu bölümün de artık daha temiz çizgilerden oluştuğu ve C formlu stopların etkisiyle eskisinden daha şık göründüğü söylenebilir.

Valencia Turuncu, Seladon Mavi ve Vizon Kahverengi gibi yeni renk seçeneklerine sahip olan beşinci nesil Clio’da pek çok kişiselleştirme opsiyonuna ve R.S-Line adında yeni bir donanım paketine yer verilmiş. Dördüncü nesilde sunulan GT-Line donanımının yerini alan R.S-Line paketi daha sportif bir görünüm arayanlara hitap ediyor.

TEKNOLOJİK KABİN
Yeni Clio’nun kapılarının ardında ise bambaşka bir dünya bulunuyor. Akıllı Kokpit olarak adlandırılan yeni konsol tasarımı, hem daha şık görünüyor hem de yüksek teknoloji barındırıyor. Ön bölümdeki yatay hatlar, kişiselleştirme seçenekleriyle gelen renkli detaylar, açık renk kaplamalar ve yumuşak dokulu plastikler sayesinde kalite hissiyatında fark edilir bir ilerleme söz konusu. Kabinde sürücü tarafının ergonomisine ayrı bir önem verilmiş. Kompakt bir hava yastığı kullanılarak daha şık bir tasarıma kavuşan direksiyon ile vites kolunun birbirine yakın konumlandırılmış olması, manuel şanzımanlı versiyonları tercih edecekler için ergonomik bir kolaylık sağlıyor. Clio’nun koltukları da çok rahat. Geniş yapısı ve yan destekleriyle vücudu kavrayan ön koltuklar arkadaki diz mesafesini iyileştiren ince bir tasarıma sahip. Bu da iç hacmi iyileştirmiş. Clio ayrıca mümkün olduğunca kübik tasarlanan bagaj bölümünde de 391 litrelik hacim sunuyor. Dizel versiyonlarda ise bagaj hacmi 25 litre daha düşük. Clio’nun iddialı olduğu bir diğer konu da saklama alanları. Yeni modelle birlikte içerideki saklama alanlarının hacmi 26 litre artırılarak segmentinin en yüksek seviyesine ulaştırılmış.

Yeni Clio’nun sürücü odaklı kokpiti artık daha fazla teknolojiye de ev sahipliği yapıyor. İçeride ilk dikkati çeken teknolojilerin başında ise dijital donanımlar geliyor. 7 inçlik dijital gösterge paneli Clio için önemli bir yenilik. Üstelik yakın bir gelecekte bu göstergenin 10 inçlik bir versiyonu da sunulacak. Bunun dışında orta konsolda da dik konumlandırılmış, 9.3 inçlik multimedya sistemi yer alıyor. Tablet formlu dokunmatik ekrana sahip olan internet bağlantılı yeni EASY LINK multimedya sistemi, görüntü kalitesi, çalışma hızı ve menü yapısıyla önceki modeldeki sistemden çok daha başarılı. Hatta Renault’nun sunduğu en büyük ekrana sahip olan bu yeni sistemin, daha üst sınıf modellerde yer alan bazı örneklerden bile daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Navigasyona ve farklı sürüş modlarını seçtiğiniz MULTI SENSE ayarlarını da içeren bu ekranın hemen altında ise Dacia Duster’dan hatırladığımız klima kumandaları bulunuyor. Krom görünümüyle içerideki kalite hissiyatına, sıcaklık ve üfleme seviyesi gibi bilgileri içeren dijital bölümleriyle de teknolojik atmosfere destek olan bu kumandalar aynı zamanda kullanım kolaylığı da yaratıyor. 

HİBRİT VERSİYON 2020'DE SUNULACAK
Yeni Clio geniş bir motor gamına sahip. Benzinli motor gamının baz seçeneği olan 1.0 litrelik 3-silindirli atmosferik SCe motor serisi, 65 ve 75 beygir gücündeki iki farklı versiyona sahipken, aynı motorun turboşarjlı TCe 100 versiyonu ise 100 bg güç ve 160 Nm tork verileri sunuyor. Tüm bu motorlar 5-ileri manuel şanzımanla kombine edilmiş, ancak TCe 100 motor seçeneğinin yakın gelecekte X-TRONIC şanzıman seçeneğiyle de sunulacağı açıklanıyor. Bu motor ayrıca yakıt ekonomisine odaklanan LPG’li bir versiyona da sahip olacak. Bunun yanında manuel şanzımanlı TCe 100 ünitenin 4.4 lt/100 km olarak açıklanan ortalama yakıt tüketimi de tutumluluğa işaret ediyor.

Clio’nun benzinli motor gamının tepesinde ise Daimler işbirliği ile geliştirilen ve daha güçlü bir versiyonuyla kompakt Mercedes-Benz modellerinde de kullanılan 1.3 litrelik TCe ünite bulunuyor. Captur, Megane, Scenic ve Kadjar gibi diğer Renault modellerinde de yer verilen bu motor bir Clio’da ilk defa sunulmakta. 130 bg ve 240 Nm verileri sunan bu ünite 7-ileri çift kavramalı EDC şanzımanla kombine edilmiş. Motor gamında 1.2 litrelik ünitenin yerini alan TCe 130, Clio’ya 9 saniyelik 0-100 km/s performansı ve 200 km/s’lik maksimum hız sağlıyor. 

Clio’nun dizel motor gamı ise 1.5 litrelik Blue dCi ünitelerden oluşuyor. 85 bg ve 115 beygir gücünde iki farklı güç seçeneğiyle sunulan dizel motor 6-ileri manuel şanzımanla kombine edilmiş. Uzun yol sürüşleri ve filo kullanımı için ideal olan Blue dCi motorun 3.6 lt/100 km olarak açıklanan ortalama yakıt tüketimiyle ekonomik Renault dizeli geleneğini devam ettirdiği görülüyor. Clio’nun motor gamının en önemli yeniliği ise 2020 yılında sunulacak olan hibrit seçenek olacak. E-TECH adındaki hibrit versiyonun dizele alternatif bir yakıt ekonomisi sunacağına şüphe yok.

Clio’da sürüş keyfine yönelik bazı iyileştirmeler de bulunuyor. Direksiyon dişli oranının 15.2’den 14.4’e indirilmesi sayesinde daha hassas tepkiler elde edilmiş. Ayrıca daha sert bir ön takım kullanılarak da ön bölümdeki yol tutuş karakteri iyileştirmiş. Otomobilin dönüş çapının 10,8 m’den 10,5 m’ye düşürülmüş olması da şehir içindeki manevraların daha rahat yapılmasını sağlıyor. Clio’da ilk defa sürüş modlarına da yer veriliyor. Daha önce sadece üst segment Renault modellerinde sunulan MULTI-SENSE özelliğinde; ECO, Sport ve MySense adında üç farklı mod bulunuyor. 

TEKNOLOJİK GÜVENLİK DONANIMLARI
Yeni Clio’daki teknolojik sıçrama güvenlik donanımlarında da kendini gösteriyor. Clio’da 360° kamera sistemi ve bisikletli ve yaya algılama özellikli aktif acil fren destek sistemi gibi Renault ürün gamında ilk olan yeni özellikler yer alıyor. Otomobilde; Trafik ve Otoyol Destek Sistemi, Adaptif Cruise Control, Şeritten Ayrılma İkazı ve Şerit Takip Sistemi, Kör Nokta Uyarı Sistemi ve Trafik Levhası Tanıma Sistemi gibi özellikler de yer alıyor. Yani Renault, daha önce üst segmentlerde gördüğümüz pek çok donanımı yeni Clio ile küçük sınıfa taşımış oluyor.

Teknolojik özellikleri sayesinde bambaşka bir otomobil olarak karşımıza çıkan yeni Clio’nun küçük sınıftaki rekabeti kızıştıracağına şüphe yok. Clio’nun teknolojik açıdan en önemli rakipleri ise yeni Peugeot 208 ve onunla aynı platformu paylaşan yeni Opel Corsa olacaktır. 

Yazı: Bahadır Bektaş / PORTEKİZ