Mercedes-Benz
SEKTÖREL
› Mercedes-Benz ve çevrecilik...
Mercedes-Benz ve çevrecilik...
13 Ekim 2011 / 01:28 Mercedes-Benz, geliştirdiği çevreci teknolojilerle düşük emisyona odaklanıyor
Mercedes-Benz, tüm ürün gruplarında çevreci araçlar geliştiriyor. Hem binek hem de ticari modellerinde daha düşük emisyona odaklanan Mercedes-Benz Türk'ün yöneticileri, markanın çevreci yaklaşımı hakkında açıklamalarda bulunuyorlar...
Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Satış Müdürü Şükrü Bekdikhan:
Daimler özellikle emisyon değerleri gözönüne alındığında kendi sınıfının en iyisi olmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda bir yandan mevcut içten yanmalı motorların (benzinli ve dizel) verimliliklerini arttırarak daha az yakıt tüketimine yönelirken, diğer yandan de gerek elektrikli araçlar, gerekse hibrid teknolojileri konusunda yatırım yapmakta ve ürün portföyümüzü bu yönde geliştirmeye önem veriyoruz. 2006 yılında Daimler olarak CO2 salım miktarımız 183g/km iken 2010 yılında bunu 158g/km ye düşürdük ve 2016 yılında da AB içerisinde belirlenen hedef değerlere ulaşmış olacağız. Bugün dahi, ürettiğimiz yeni araçların 15% i hedeflenen 2015 değerlerini karşılayacak düzeydedir.
Bunun yanısıra nitrojen oksid emisyonunu azaltan BLUETEC teknolojisi pek çok Mercedes-Benz modelinde uygulanmakta olup, zorlu Amerikan normlarını karşılayacak düzeydedir. Bununla birlikte, günümüzde elektrikli ve sıfır emisyonlu mobilitenin çevreye ve iklim değişimlerine karşı yapılacak en önemli katkı olduğu Daimler tarafında da görülmekte ve bu yöndeki çalışmalar derinleştirilmektedir. Ancak bu yolun çok engebeli ve uzun soluklu olduğu da gözden çıkarılmamalıdır.
Bugün Daimler üretim aşamasında daha az enerji harcanmasına özen göstererek , hava kirliliği yaratmayacak boya metodları kullanarak, yeniden dönüştürülebilir materyallerin kullanımını ön plana çıkararak sadece ürettiği araçlarda değil, tüm üretim safhalarını kapsayacak bir çevre ve doğaya katkıyı hedeflemektedir. Ancak bu şekilde gelecek nesillere olan sorumluluğumuzu yerine getireceğimizden emin olarak , her alanda çevreci ürünleri portföyümüzün ayrılmaz parçası olarak sunmaya devam edeceğiz.
Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar Pazarlama ve Satış Müdürü Tufan Akdeniz:
Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçları ile bilinçli ve kesintisiz yolculuklar sunmayı kendimize görev biliyoruz. Daha fazla ekonomiklik ve buna paralel olarak çevrenin ve iklimin korunması araçlarımızın geliştirme çalışmalarında en önemli hedeflerin başında geliyor. Bu hedefe giden yolun adı, yakıt tüketimi ve zararlı madde emisyonlarının en iyi duruma getirilmesi ile ilgili yenilikçi teknolojilerin biraraya gelmesinden oluşan BlueEFFICIENCY teknolojisi.
Araçlarımızda sunulan BlueEFFICIENCY verimlilik paketine sahip ekonomik dizel motor, tüketim açısından en iyi duruma getirilmiş düz mekanik şanzıman ECO Gear ve mevcut olan diğer yakıt ekonomisi önlemlerinin (ECO start/stop fonksiyonu, hidrolik direksiyon pompası, akıllı akü yönetimi ve ayarlı yakıt pompası...vb.) birlikte çalışmasıyla yakıt tüketiminin düşürülmesini ve zararlı madde emisyonunun azaltılmasını sağlıyor. Yüzde 8’e varan yakıt tasarrufu sağlayan ECO start-stop fonksiyonu tüm düz vitesli Vito araçlarımızda standart olarak sunuyoruz.
Ayrıca Mercedes-Benz, fabrika çıkışlı bataryadan elektrikli tahrik sistemli ilk hafif ticari aracı üreterek, hafif ticari araçlar için tahrik teknolojisinde yeni bir sayfa açmıştı. Emisyonsuz tahrik sistemi sayesinde Mercedes-Benz Vito E-CELL şehir içi ve özellikle çevreye duyarlı alanlar için en uygun araç. Neredeyse sessiz çalışan sıfır emisyonlu Vito E-CELL yük taşıma kapasitesi bakımından kullanıcıyı herhangi bir şekilde sınırlamadığı gibi 130 km’lik menziliyle müşterilerinin bir günde katettikleri yaklaşık 50-80 km mesafe için ihtiyaca rahatlıkla cevap veriyor. Yük kapasitesi açısından klasik içten yanmalı motora sahip bir Vito’dan farkı olmadığı için araç, ekipmanın özelliklerine bağlı olarak yaklaşık 900 kg’lik yük taşıyabiliyor. Vito E-CELL’in çevreyi korumaya yaptığı katkı dışında bir diğer önemli özelliği de, içten yanmalı motorlu tüm Vito modelleriyle aynı seviyede güvenlik donanımına sahip olması. Diğer elektrikli hafif ticari araçların aksine Mercedes-Benz, Vito E-CELL’i Vitoria tesislerinde klasik Vito modelleriyle birlikte aynı üretim bandında üreten ilk marka. Bu da, Vito E-CELL’in bir deneme aracı veya prototip olmadığını, aksine, seri üretim yoluna girmiş bir araç olduğunu gösteriyor.
Mercedes-Benz Otobüs Pazarlama ve Satış Müdürü Akif Nuray:
Mercedes-Benz, Euro 4 ve 5 motorlarında SCR (Selective Catalytic Reduction- Seçici Katalitik İndirgeme) teknolojisi kullanıyor. Motor dışı çözüm olarak da adlandırılan SCR teknolojisi, Mercedes-Benz’de BlueTec olarak sunuluyor. BluTec teknolojisinde motordan çıkan egzos gazının içine Adblue sıvısı enjekte ediliyor ve zehirli azot-oksit(NOx), karbonmonoksit (CO), hidrokarbon (HC) ve partikülleri (PM) kimyasal tepkimeyle zehirsiz azot (N₂), karbondioksit ve su buharına (H₂O) dönüşüyor.
Kullanılan Adblue, % 31,5 üre % 68,5 su oranında bir çözelti olmasından ötürü, zehirsiz, tehlikesiz, kokusuz ve çevre dostu olma özelliği taşıyor. Mercedes Benz otobüslerimizde 2011 yılı Ağustos ayından itibaren Euro 5 emisyon normuna uygun motorlara geçerek çevreye olan duyarlılığımızı bir kez daha kanıtlamış oluyoruz.
Yine 2011 yılında kullanmaya başladığımız yeni nesil koltuklar önemli oranda ağırlık azalımı sağlayan teknolojileriyle araçta yakıt sarfiyatını direk etkileyen 70 kg. ağırlık tasarrufu sağlıyor. Yakıt tasarrufu aynı zamanda araçlarımızda kullanılan birim yakıt pompaları (PLD) ile de sağlanıyor. PLD, 1800 bara ulaşan püskürtme basıncı ile daha iyi yakıt- hava karışımı sağlarken, bu da aracın performansını arttırıyor, yakıt tüketimi ve egzos emisyonlarını düşürüyor.
Mercedes-Benz Kamyon Pazarlama ve Satış Müdürü Bahadır Özbayır:
Ana şirketimiz olan Daimler, ticari araçlar bölümünün sloganını “Shaping Future Transportation”, yani “Geleceğin Taşımacılığını Şekillendirmek” olarak belirledi. Daimler, bu sloganı ile daha az yakıt kullanıp daha az zararlı gaz üretecek araçları ile sektörde öncü rolü üstleniyor. Mercedes-Benz Türk de paralel şekilde Türkiye’de aynı rolü üstlenerek çevre bilincinin ve ticari araçlardaki zararlı gaz salınımının azalması için öncülük yapıyor. Şirketimiz, Euro 4 normunun 2009 yılı başında zorunlu hale getirilmesine rağmen, Aralık 2005’ten beri yurtdışı pazarlar için Euro4-5 normunda araç üretiyor.
Mercedes-Benz ticari araçlarda kullandığımız BlueTec teknolojisi, mevcut araçlarımızın dizel motorların iyileştirilmesi sonucu, dünya çapında geçerli olan EURO egzoz normlarını sağlamak için geliştirilen bir teknoloji. BlueTec teknolojisi araçlarda %3-5 arası yakıt tasarrufu sağlıyor. Bu da dünya çapında dolaşan araçların yılda yaklaşık 430 milyon litre daha az motorin tüket-tiği anlamına geliyor. Ekonomik anlamının yanı sıra bu yakıt tasarrufu yılda 1,2 milyon ton daha az karbondioksit salınımı anlamına geliyor, ki bu da 550.000 ağacın bir yıllık oksijen üretimini ifade ediyor.
BlueTec ile donatılmış Mercedes-Benz Actros 1844LS, Guiness Rekorlar Kitabı’na 40 ton yük ile trafiğe kapalı bir alanda ortalama 19,44 litre yakıt tüketerek dünyanın en az yakıt tüketen kamyonu olarak girdi. Standart olarak sunulan otomatikleştirilmiş vites Powershift, Actros’un hem yakıt tüketimini, hem işletme maliyetlerini hem de sürüş konforunu en çok iyileştiren unsur. Debriyaj pedalı olmadan kullanılan Powershift’li araçlar hem sürücü kaynaklı hataları en aza indirgiyor hem de aracın optimum vitesi ve gücü sağlamasına imkan tanıyor. Eco-roll ve manevra modu özellikleri de Actros’un sürüş konforunu artırırken yakıt tüketiminin azalmasına yardımcı oluyor.
“Green Truck of The Year 2011” ve “International Truck of The Year 2011” seçilen Atego ise, geniş ürün yelpazesiyle farklı segmentlerin kullanımına uygun olarak, 12, 15 ve 21 tonluk araçları 4x2 ve 6x2 aks konfigurasyonları ve uzun ve kısa kabin seçenekleriyle piyasaya sunuluyor.
Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Satış Müdürü Şükrü Bekdikhan:
Daimler özellikle emisyon değerleri gözönüne alındığında kendi sınıfının en iyisi olmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda bir yandan mevcut içten yanmalı motorların (benzinli ve dizel) verimliliklerini arttırarak daha az yakıt tüketimine yönelirken, diğer yandan de gerek elektrikli araçlar, gerekse hibrid teknolojileri konusunda yatırım yapmakta ve ürün portföyümüzü bu yönde geliştirmeye önem veriyoruz. 2006 yılında Daimler olarak CO2 salım miktarımız 183g/km iken 2010 yılında bunu 158g/km ye düşürdük ve 2016 yılında da AB içerisinde belirlenen hedef değerlere ulaşmış olacağız. Bugün dahi, ürettiğimiz yeni araçların 15% i hedeflenen 2015 değerlerini karşılayacak düzeydedir.
Bunun yanısıra nitrojen oksid emisyonunu azaltan BLUETEC teknolojisi pek çok Mercedes-Benz modelinde uygulanmakta olup, zorlu Amerikan normlarını karşılayacak düzeydedir. Bununla birlikte, günümüzde elektrikli ve sıfır emisyonlu mobilitenin çevreye ve iklim değişimlerine karşı yapılacak en önemli katkı olduğu Daimler tarafında da görülmekte ve bu yöndeki çalışmalar derinleştirilmektedir. Ancak bu yolun çok engebeli ve uzun soluklu olduğu da gözden çıkarılmamalıdır.
Bugün Daimler üretim aşamasında daha az enerji harcanmasına özen göstererek , hava kirliliği yaratmayacak boya metodları kullanarak, yeniden dönüştürülebilir materyallerin kullanımını ön plana çıkararak sadece ürettiği araçlarda değil, tüm üretim safhalarını kapsayacak bir çevre ve doğaya katkıyı hedeflemektedir. Ancak bu şekilde gelecek nesillere olan sorumluluğumuzu yerine getireceğimizden emin olarak , her alanda çevreci ürünleri portföyümüzün ayrılmaz parçası olarak sunmaya devam edeceğiz.
Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar Pazarlama ve Satış Müdürü Tufan Akdeniz:
Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçları ile bilinçli ve kesintisiz yolculuklar sunmayı kendimize görev biliyoruz. Daha fazla ekonomiklik ve buna paralel olarak çevrenin ve iklimin korunması araçlarımızın geliştirme çalışmalarında en önemli hedeflerin başında geliyor. Bu hedefe giden yolun adı, yakıt tüketimi ve zararlı madde emisyonlarının en iyi duruma getirilmesi ile ilgili yenilikçi teknolojilerin biraraya gelmesinden oluşan BlueEFFICIENCY teknolojisi.
Araçlarımızda sunulan BlueEFFICIENCY verimlilik paketine sahip ekonomik dizel motor, tüketim açısından en iyi duruma getirilmiş düz mekanik şanzıman ECO Gear ve mevcut olan diğer yakıt ekonomisi önlemlerinin (ECO start/stop fonksiyonu, hidrolik direksiyon pompası, akıllı akü yönetimi ve ayarlı yakıt pompası...vb.) birlikte çalışmasıyla yakıt tüketiminin düşürülmesini ve zararlı madde emisyonunun azaltılmasını sağlıyor. Yüzde 8’e varan yakıt tasarrufu sağlayan ECO start-stop fonksiyonu tüm düz vitesli Vito araçlarımızda standart olarak sunuyoruz.
Ayrıca Mercedes-Benz, fabrika çıkışlı bataryadan elektrikli tahrik sistemli ilk hafif ticari aracı üreterek, hafif ticari araçlar için tahrik teknolojisinde yeni bir sayfa açmıştı. Emisyonsuz tahrik sistemi sayesinde Mercedes-Benz Vito E-CELL şehir içi ve özellikle çevreye duyarlı alanlar için en uygun araç. Neredeyse sessiz çalışan sıfır emisyonlu Vito E-CELL yük taşıma kapasitesi bakımından kullanıcıyı herhangi bir şekilde sınırlamadığı gibi 130 km’lik menziliyle müşterilerinin bir günde katettikleri yaklaşık 50-80 km mesafe için ihtiyaca rahatlıkla cevap veriyor. Yük kapasitesi açısından klasik içten yanmalı motora sahip bir Vito’dan farkı olmadığı için araç, ekipmanın özelliklerine bağlı olarak yaklaşık 900 kg’lik yük taşıyabiliyor. Vito E-CELL’in çevreyi korumaya yaptığı katkı dışında bir diğer önemli özelliği de, içten yanmalı motorlu tüm Vito modelleriyle aynı seviyede güvenlik donanımına sahip olması. Diğer elektrikli hafif ticari araçların aksine Mercedes-Benz, Vito E-CELL’i Vitoria tesislerinde klasik Vito modelleriyle birlikte aynı üretim bandında üreten ilk marka. Bu da, Vito E-CELL’in bir deneme aracı veya prototip olmadığını, aksine, seri üretim yoluna girmiş bir araç olduğunu gösteriyor.
Mercedes-Benz Otobüs Pazarlama ve Satış Müdürü Akif Nuray:
Mercedes-Benz, Euro 4 ve 5 motorlarında SCR (Selective Catalytic Reduction- Seçici Katalitik İndirgeme) teknolojisi kullanıyor. Motor dışı çözüm olarak da adlandırılan SCR teknolojisi, Mercedes-Benz’de BlueTec olarak sunuluyor. BluTec teknolojisinde motordan çıkan egzos gazının içine Adblue sıvısı enjekte ediliyor ve zehirli azot-oksit(NOx), karbonmonoksit (CO), hidrokarbon (HC) ve partikülleri (PM) kimyasal tepkimeyle zehirsiz azot (N₂), karbondioksit ve su buharına (H₂O) dönüşüyor.
Kullanılan Adblue, % 31,5 üre % 68,5 su oranında bir çözelti olmasından ötürü, zehirsiz, tehlikesiz, kokusuz ve çevre dostu olma özelliği taşıyor. Mercedes Benz otobüslerimizde 2011 yılı Ağustos ayından itibaren Euro 5 emisyon normuna uygun motorlara geçerek çevreye olan duyarlılığımızı bir kez daha kanıtlamış oluyoruz.
Yine 2011 yılında kullanmaya başladığımız yeni nesil koltuklar önemli oranda ağırlık azalımı sağlayan teknolojileriyle araçta yakıt sarfiyatını direk etkileyen 70 kg. ağırlık tasarrufu sağlıyor. Yakıt tasarrufu aynı zamanda araçlarımızda kullanılan birim yakıt pompaları (PLD) ile de sağlanıyor. PLD, 1800 bara ulaşan püskürtme basıncı ile daha iyi yakıt- hava karışımı sağlarken, bu da aracın performansını arttırıyor, yakıt tüketimi ve egzos emisyonlarını düşürüyor.
Mercedes-Benz Kamyon Pazarlama ve Satış Müdürü Bahadır Özbayır:
Ana şirketimiz olan Daimler, ticari araçlar bölümünün sloganını “Shaping Future Transportation”, yani “Geleceğin Taşımacılığını Şekillendirmek” olarak belirledi. Daimler, bu sloganı ile daha az yakıt kullanıp daha az zararlı gaz üretecek araçları ile sektörde öncü rolü üstleniyor. Mercedes-Benz Türk de paralel şekilde Türkiye’de aynı rolü üstlenerek çevre bilincinin ve ticari araçlardaki zararlı gaz salınımının azalması için öncülük yapıyor. Şirketimiz, Euro 4 normunun 2009 yılı başında zorunlu hale getirilmesine rağmen, Aralık 2005’ten beri yurtdışı pazarlar için Euro4-5 normunda araç üretiyor.
Mercedes-Benz ticari araçlarda kullandığımız BlueTec teknolojisi, mevcut araçlarımızın dizel motorların iyileştirilmesi sonucu, dünya çapında geçerli olan EURO egzoz normlarını sağlamak için geliştirilen bir teknoloji. BlueTec teknolojisi araçlarda %3-5 arası yakıt tasarrufu sağlıyor. Bu da dünya çapında dolaşan araçların yılda yaklaşık 430 milyon litre daha az motorin tüket-tiği anlamına geliyor. Ekonomik anlamının yanı sıra bu yakıt tasarrufu yılda 1,2 milyon ton daha az karbondioksit salınımı anlamına geliyor, ki bu da 550.000 ağacın bir yıllık oksijen üretimini ifade ediyor.
BlueTec ile donatılmış Mercedes-Benz Actros 1844LS, Guiness Rekorlar Kitabı’na 40 ton yük ile trafiğe kapalı bir alanda ortalama 19,44 litre yakıt tüketerek dünyanın en az yakıt tüketen kamyonu olarak girdi. Standart olarak sunulan otomatikleştirilmiş vites Powershift, Actros’un hem yakıt tüketimini, hem işletme maliyetlerini hem de sürüş konforunu en çok iyileştiren unsur. Debriyaj pedalı olmadan kullanılan Powershift’li araçlar hem sürücü kaynaklı hataları en aza indirgiyor hem de aracın optimum vitesi ve gücü sağlamasına imkan tanıyor. Eco-roll ve manevra modu özellikleri de Actros’un sürüş konforunu artırırken yakıt tüketiminin azalmasına yardımcı oluyor.
“Green Truck of The Year 2011” ve “International Truck of The Year 2011” seçilen Atego ise, geniş ürün yelpazesiyle farklı segmentlerin kullanımına uygun olarak, 12, 15 ve 21 tonluk araçları 4x2 ve 6x2 aks konfigurasyonları ve uzun ve kısa kabin seçenekleriyle piyasaya sunuluyor.
ÇOK OKUNANLAR
- Yeni PEUGEOT 5008 Türkiye'de... PEUGEOT'nun D-SUV modeli yeni neslinde elektrikli ve hibrit motor seçenekleriyle sunuluyor
- Volkswagen ID.4 nihayet Türkiye yollarında... Volkswagen, birkaç yıldır Avrupa yollarında olan elektrikli modeli ID.4'ü ülkemizde de satışa sundu
- BYD, 10 milyonuncu aracını üretti Çinli üretici BYD, 30’uncu yaşını 10 milyonuncu otomobil üretimiyle kutladı
- Mercedes-Benz'den yeni nesil güvenlik sistemleri Mercedes-Benz Türk, GSR kapsamlarına tam uyumlu yeni nesil otobüslerini yollara çıkarmaya devam ediyor
- Elektrikli dönüşüm eSprinter ile başladı Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar, 530 km'ye varan menzilli eSprinter'ı Türkiye pazarına sundu
- MINI ailesinde dönüşüm tamamlandı MINI, yeni Cooper 5 Kapı ve Cooper Cabrio ile ülkemizdeki model gamını tamamlamış oldu
- TOYOTA GAZOO Racing yeni bir şampiyonluğa daha imza attı TOYOTA GAZOO Racing WRC'de üst üste 4.kez Markalar Şampiyonu oldu
- Şampiyon pilotlar Hyundai'den! Hyundai Motorsport, 2024 WRC Dünya Ralli Şampiyonası’nı pilotlar kategorisinde birinci olarak tamamladı
- Bursalı Renault Duster'ın üretimi başladı Yeni Renault Duster, Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilmeye başlandı