Mercedes-AMG'den çarpıcı bir rekor!

Mercedes-AMG, otomotiv mühendisliğinde çığır açan yeni konsepti CONCEPT AMG GT XX ile dünya çapında dikkat çeken bir başarıya imza attı. İtalya’daki ünlü yüksek hızlı test pisti Nardo’da sekiz günden kısa bir sürede 40.075 kilometre yol kat eden araç, toplamda 25 uzun mesafe rekoru kırdı. Bunlar arasında, bir elektrikli otomobilin 24 saat içinde kat ettiği en uzun mesafe rekorunun tam 14 kez kırılması da yer aldı. Mercedes-AMG, bu olağanüstü başarıyı sınırları zorlayan mühendislik çözümleri ve Formula 1® deneyimini elektrikli geleceğe taşıyan yeniliklerle mümkün kıldı.

Rekor sürüşü gerçekleştiren iki CONCEPT AMG GT XX prototipi, doğrudan sıvı soğutmalı batarya ve üç eksenel akı motorla donatıldı. Araçların kalbinde yer alan bu yenilikçi güç aktarma sistemi, Mercedes-AMG’nin önümüzdeki yıl seri üretime geçireceği yüksek performanslı mimarisi AMG.EA’nın temelini oluşturuyor. Yeni teknolojiler sadece batarya ve motorlarla sınırlı kalmadı; Merkezi Soğutma Merkezi (CCH) ve alt gövdedeki pasif soğutma plakası gibi entegre soğutma çözümleri, araç bileşenlerini yüksek sıcaklık ve uzun süreli yüksek hız koşullarında bile optimum sıcaklıkta tutarak sürekli tam performans sağladı. Bu sistem, geleneksel elektrikli araçlarda görülen güç düşüşlerinin önüne geçti ve CONCEPT AMG GT XX'in her koşulda 300 km/s’lik sabit hızını korumasına olanak tanıdı.

Aerodinamik verimlilik de bu başarının temel taşlarından biri oldu. CONCEPT AMG GT XX, 0.19 Cd gibi etkileyici bir sürtünme katsayısıyla sınıfının en iyisi aerodinamik performansı sunarken, özel olarak tasarlanmış alt gövde konturu ve optimize edilmiş jant tasarımıyla yüksek hızlarda mükemmel denge ve stabilite sağladı. Aracın Nardo’daki performansının yaklaşık %83’ü aerodinamik sürtünmeyi aşmak için harcanan enerjiye dayanıyordu, bu nedenle her detay titizlikle ele alındı.

Yeni nesil şarj teknolojileri de bu rekorun arkasındaki bir diğer itici güç oldu. Alpitronic’in özel olarak geliştirdiği şarj istasyonu ve geçici olarak kurulan Yüksek Güçlü Şarj Merkezi, CONCEPT AMG GT XX'in ortalama 850 kW güçle şarj edilmesini sağladı. Bu sistem, araçla birlikte eş zamanlı olarak geliştirildi ve standart CCS kablosu üzerinden 1000 ampere kadar akım aktarımı sağlayabilen ilk sistem olarak öne çıktı. Sadece üç ayda inşa edilen bu şarj merkezi, Mercedes-Benz'in elektrikli mobiliteye yönelik bütüncül yaklaşımını gözler önüne serdi.

Sadece donanım değil, yazılım da bu başarıda kritik bir rol oynadı. MB.OS mimarisi üzerine kurulu olan Akü Yönetim Sistemi (BMS), Formula 1® uzmanlığından yararlanarak bataryaların gerçek zamanlı durumunu izleyen ve performans aralığını optimize eden gelişmiş simülasyonlarla desteklendi. Mercedes-AMG High Performance Powertrains (HPP) tarafından geliştirilen stratejiler, pistteki dış koşullar anlık olarak izlenerek sürekli güncellendi ve sürüş profilleri gerçek zamanlı olarak uyarlandı. Ayrıca, Öngörücü Performans Yöneticisi (PPM), sürücüleri optimum enerji kullanımı konusunda yönlendirerek rekor stratejisinin başarıyla uygulanmasını sağladı.

İç mekânda da teknoloji sınır tanımadı. Sürücü için özel olarak geliştirilen kullanıcı arayüzü ve artırılmış gerçeklik (AR) destekli yarış kaskı, en kritik bilgileri göz hizasında sunarak dikkatin yoldan ayrılmasını engelledi. AR özellikleriyle donatılmış kask, hız, şarj durumu ve reküperasyon bilgilerini doğrudan sürücünün görüş alanına entegre etti. Yenilik burada da bitmedi; kişiye özel olarak 3D yazıcıdan üretilen koltuk minderleri ve ergonomik yapılar, her sürücüye bireysel uyum sağladı.

Mercedes-Benz, ayrıca aerodinamik alanında da devrim niteliğinde bir yeniliği test etti. "Kablolu aerodinamik" adı verilen ve plazma aktüatörlerine dayalı sistem, fiziksel spoyler ihtiyacını ortadan kaldırarak araç arkasında kontrollü hava akışı sağladı. Bu teknoloji, otomobil tasarımında yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir.

CONCEPT AMG GT XX projesi, sadece bir rekor denemesi değil, Mercedes-AMG’nin sürdürülebilir yüksek performans vizyonunun hayata geçirilmiş hali olarak öne çıkıyor. Gelecek yıl seri üretim versiyonlarında yer alması beklenen birçok yeniliği bünyesinde barındıran bu konsept, elektrikli otomobil teknolojisinin ulaştığı en ileri noktayı temsil ediyor. Mercedes-AMG, bu etkileyici gösterimle elektrikli çağda da performansın tanımını yeniden yapmaya hazır olduğunu bir kez daha kanıtladı.